2 Mayıs 2016 Pazartesi

Divan Edebiyatı mı Halk Edebiyatı mı

Yine gerçekten çok hacimli bir konu başlığıyla ilgili okuduklarım doğrultusunda oluşan kendi düşüncelerimi satırlara dökmeye gayret edeceğim. Bu konu da benzeri diğer konularda belirttiğim gibi büyük bir araştırma konusu ve eklemek isterim ki, yazarların da görüş ayrılıkları yaşayıp esaslı tartışmalar yaşadığı bir konudur. Bu konuda edebiyat tarihimizde bilinen en meşhur tartışma Namık Kemal ile Ziya Paşa arasındaki tartışmadır. Bu tartışmayı kabaca özetlemek gerekirse, Ziya Paşa, önce birini savunup öbürünü kötülüyor, sonra öbürünü övüp diğerini kötülüyor ve aslında Ziya Paşa ile arası iyi olan Namık Kemal de buna daha fazla dayanamıyor olacak ki Tahrib-i Harabat adlı eserinde Ziya Paşa yı eleştiriyor ve tartışma başlıyor.

Bence ikisi de öz be öz bizim edebiyatımızdır. Türkler çok eski devirlere dayanan son derece köklü bir edebiyat tarihimiz ve belki de daha önemlisi edebiyat kültürümüz mevcuttur. Bu kültürün ve tarihin oluşmasında iki edebiyatın da son derece fazla katkısı vardır. Devirin bir getirisi olarak Divan Edebiyatı etkisini daha belirgin bir şekilde göstermiş olsa da Halk Edebiyatımızı da hiç de yabana atmamamız lazımdır. Yani demem o ki Fuzuli ye ne kadar hayran isek Karacaoğlan a da o kadar hayran olmamız gerekmektedir. Çünkü ikisi de bizimdir, canımız, kanımızdır ve kültürümüzün nadide iki mücevheridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder