8 Mayıs 2016 Pazar
Roman ve mesaj kaygısı üzerine
Romanlar, genel tabiriyle belli bir olay örgüsü olan, çoğunlukla kurmaca şekilde vücuda getirilen, güçlü betimlemelerle süslenen bir edebi türdür en kaba tabiriyle. Peki, bu edebiyat için çok önemli türlerden biri olan romanlar, mesaj kaygısı güderek mi yazılmalıdır, yoksa sadece roman yazmak için mi yazılmalıdır? Kanaatimce, pek çok sanat yapıtında olduğu gibi romanlarda da belli bir mesaj kaygısı olmalıdır yani roman dediğimiz türe ait eserlerde belli bir mesaj olmalıdır, yani roman sadece roman yazmak için yazılmamalıdır. Ama bu demek değildir ki roman yazmak için yazılan romanlara yani sanatı sanat için yapan eserlere saygımız yok, pek tabii ki her türlü sanat yapıtına kişisel olarak sonsuz saygım vardır, sonuçta bir emek vardır ortada. Ama, romanlarda yazarın belli bir mesajı olması gerektiğine inananlardanım. Bu mesaj, toplumsal olabileceği gibi son derece bireysel de olabilir. Roman dediğimiz tür, sadece aşkı konu edinmemelidir bence, öyle romanlar vardır ki, bakıldığı zaman kişisel gelişim kitabından hiç mi hiç farkı yoktur, yine öyle romanlar vardır ki çoğu politik kitapta görülemeyecek derecede topluma katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Sonuç olarak biraz önce de belirttiğim gibi her türlü sanat yapıtına olduğu gibi tüm romanlara da saygım vardır ancak, kişisel olarak, roman dediğimiz türün pek çok sanat yapıtı gibi belli bir mesaj vermesini bekleyen okuyuculardanım...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder