10 Mayıs 2016 Salı

Divan edebiyatında mazmunların önemi üzerine

Klasik Türk Edebiyatı olarak da adlandırabileceğimiz eski edebiyatımız olan divan edebiyatı, genel hatlarıyla belirtmek gerekirse, mecazi aşk ve ilahi aşk gibi iki ana konu başlığı altında da toplayabileceğimiz bir edebiyattır. Divan edebiyatında, ilahi aşkla da mecazi aşkla da ilgili son derece hacimli eserler verilmiştir ve bu da eski edebiyatımıza hayranlık duymamız için yeter de artar bile. Yalnız, şairler daha çok bu iki ana başlık altında topladıkları tüm bir edebiyat tarihinde hem mecazi hem de ilahi aşklarını olduğu gibi mi anlatmışlardır? Pek tabii, aşklarını olduğu gibi anlatsalardı hem onlar şair olmazlardı hem de yazdıklarına şiir denemezdi. Peki ne yapmışlardır bu şairler? Şiirlerine mazmun denilen, en kaba tabiriyle şiirlerde daha çok benzetme amacıyla kullanılan kalıplaşmış sözler ile bir anlam derinliği vererek ustalıklarını konuşturmuşlardır.

Örnek vermek gerekirse, bir şair, şiirinde sevgilinin boyundan bahsedecek olduğu zaman, direkt olarak sevgilinin boyu demez, boy yerine benzetme amaçlı olarak kullanılan bir mazmun olan "servi"yi kullanarak anlamı pekiştirir. Bunun gibi daha nice örnekleri sıralamak mevcuttur. Sözün özü, mazmunlar, divan edebiyatına müthiş bir derinlik katmıştır ve şairlerin de ustalıkla kullanmaları neticesinde divan edebiyatını oluşturan en nadide parçalardan olmuşlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder