7 Mayıs 2016 Cumartesi

Edebiyat-psikoloji ilişkisi

Psikoloji, Latince bir terimdir ve Türkçesi ruh bilimdir. Yani, bireyin ruhsal yapısını inceleyen bilim dalıdır. Edebiyat dediğimiz hadise de genel olarak insan duygularıyla, insanın ruhsal alemiyle ilgilenen bir türdür desek yanlış olmaz herhalde. Doğal olarak bu iki tür birbirleriyle ilişki halindedir. Ben bu yazıda daha çok psikolojinin edebiyat üzerindeki etkilerine değinmek istiyorum.

İnsanların ruhsal yapısını inceleyen bilim dalı olan psikoloji, edebi türlerde ama daha çok romanlarda kendini oldukça hissettirir. Romanlarda daha çok Tanrısal yani İlahi bakış açısında yazar, bireyin ruh halini, yapacağı veya yapmayı düşündüğü şeyleri bilir ve bunu da satırlara döker. İşte bu Tanrısal bakış açısı bile edebiyat ve psikoloji arasındaki ilişkinin en nadide örneklerindendir.Çoğu romanda bireyin ama daha çok ana karakterin psikolojisine yer verilir. Bu psikoloji çevresinde bir olay örgüsü kurulur ve psikoloji bilimin bilmeyen bir yazarın, karakterin psikolojisini tahlil etmesi ve yansıtması ve bunun sonucunda bu konuda okuyucuya geçmesi de çok zordur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder